Open/Close Menu Ben gelmedim davi için, benim işim sevi için...

İstanbul’un tarihiyle ilgili çalışmalarınız var. Bu çalışmaların mahiyeti hakkında bilgi verir misiniz? Osmanlı’nın temizliğe çok önem verdiğini biliyoruz. İstanbul’un çevre temizliği tarihte nasıl yapılıyordu? Temizlik teşkilatı nasıl çalışıyordu? İstanbul’un il ve kültür tarihiyle ilgili araştırmalarıma İstanbul Üçlemesi dediğimiz bir çalışmayla başlamak istedim: Birincisi, Tanzifat-ı İstanbul. İkincisi, Tenvirat-ı İstanbul. Üçüncüsü, Muhaberat-ı İstanbul. 1. Tanzifat-ı İstanbul: İstanbul’un…

Bazı semtler ve şehirler vardır insana güç verir, yaşama azmi verir, kültür ve medeniyet birikimi kazandırır, hülasa sizi siz yapan değerler tohumunun atıldığı yerlerdir bu semtler ama siz bunu çok ama çok geç anlarsınız. Yahya Kemal’in ifadesi ile “Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer” diyor ya işte Fatih ilçesi benim hayatımda çok özel…

Ortaçağda Kius-Cius, daha sonra Türklerin elinde gemilik, günümüzde gemlik olarak bilinen bir körfez şehri, denizin bizlere sunduğu gerdanlık, bir sevgili gibi Gemlik her zaman sevecen ve samimi olarak karşılar sizleri. Kurulduğu günden itibaren asırlarca birçok ulusların gemilerine sığınak olan bu körfez kenti, bu günde sessiz suları ile bakanların gözlerini okşamaktan geri kalmamaktadır. Gemlik’in üç tarafı…

Latince ismi “Crocus Olivieri İstanbulensis” olan ve halk arasında “İstanbul Çiğdemi” olarak adlandırılan bu çiçek, baharın da müjdecisi olarak kabul ediliyor. İngiliz bilim adamı Brian Mathew tarafından 1982 yılında Aydos Dağında yaptığı araştırmalar sonucu orman içinde kendiliğinden çıkan ve yetişen İstanbulensis çiçeğinin renginin ve kokusunun Sultanbeyli ilçesi saracağını ve buradan şehrin merkezine yayılacağını hiç hayal…

Mudurnu, tarih kokan daracık sokakları, konakları, kaplıcaları, gölleri ve doğal güzelliği ile çok şirin bir Anadolu ilçesidir. Osmanlı kokuludur Mudurnu. Osmanlılardan bugüne ulaşmış bir fısıltı gibi duran kasabaya Şeyh-ül Ümran tepesinden baktığınızda; aşağıda eski beyaz boyalı evleri ve ahşap konakları, bahçelerin, camilerin kucaklaştığını görürsünüz. Çarşının merkezindeki küçük insan kümesinin hareketini görmeseniz , Saat Kulesi’nin altında…

İstanbul şehrinin M.Ö. 667 yılında Sarayburnu civarında Megara Kralı Byzas tarafından kurulduğu bir çok tarihçinin ortak görüşü olarak bilinmektedir. İstanbul kurulduğu tarihten itibaren Anadolu ile ve burada neşvü nema bulan medeniyet ve topluluklar ile iki yoldan ulaşıma geçmiştir tarih boyunca. Bu ulaşım yollarını karadan ulaşım ve denizden ulaşım olarak ikiye ayırabiliriz. İstanbul’un Anadolu ve Doğu…

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi`nin son dönemlerinde 1323 yılında Göynük ve civarı fethedilerek Osmanlı toprağı olmuştur. Fetih edildiği tarihten günümüze Türk yurdu, Türk töresi ve Türk mimarisi ile şekillenmiş Anadolu’nun iki vadi arasındaki bu sakin şehri Göynük bize el sallamaktadır bulunduğu coğrafyadan. Sahip olduğu doğal güzellikleri, kent dokusu, tarihi ve kültürel mirasını koruyarak sürdürebilir kılan…

Bazı şehirler vardır insanın gönlüne nakış nakış işlenir, zihninin derinliklerinde baş köşeye oturur. İnsanoğlunun “bir görüşte” aşk dediği bu olsa gerek. Mecnun’un Leyla’sına olan aşkı gibi ilk görüşte aşık olmuştur yıllar önce Amasya’ya. Evliya Çelebi Amasya için “şehirlerin yücesi” der, bence Amasya aşkların ve şehirlerin yücesi bir şehirdir. Amasya İris (Yeşilırmak)Nehri kenarına en nadide tesbih…

Uzak diyarlardan gönderdiğim selamlara Verdiğin cevaplarda gizli sana olan aşkım Ey yüreğimden akan şelalelerin şehri Seni sana anlatmak ne kadar zor, ne kadar çetin Tıpkı Toroslara tırmanmak, gökyüzünü yakalamak gibi Sen yaşıyorsun, hayatın içindeki akışa bakarak Bilinenden bilinmeyene, zamandan zamana geçiyorsun Sözlerim birbirine değerek geçiyor limon bahçelerinin üstünden Kalp yangınlarının geçişinin, umutların şehri Gecenin göğüne…

Bugün varlığı dahi bilinmeyen ancak 1900’lü yıllarda ticari potansiyeli olan Erdemli Alata İskelesi’nin varlığı ve buradan yapılan ticaret makalemizin konusunu oluşturmaktadır. Mersin, Osmanlı Devleti’nin son döneminde özellikle Sultan Abdülmecid’in saltanatı zamanında Adana’ya bağlı küçük bir balıkçı kasabası konumundan sıyrılmaya başlamıştır. Mersin bu dönemden itibaren Osmanlı deniz ticaretinde sahne almaya başlamıştır. Mersin’in sahillerinde bulunan iskelelerin devletleştirilmeleri,…

Page 1 of 21 2

© 2020 - Mehmet Mazak

logo-footer