Open/Close Menu Ben gelmedim davi için, benim işim sevi için...

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi`nin son dönemlerinde 1323 yılında Göynük ve civarı fethedilerek Osmanlı toprağı olmuştur. Fetih edildiği tarihten günümüze Türk yurdu, Türk töresi ve Türk mimarisi ile şekillenmiş Anadolu’nun iki vadi arasındaki bu sakin şehri Göynük bize el sallamaktadır bulunduğu coğrafyadan. Sahip olduğu doğal güzellikleri, kent dokusu, tarihi ve kültürel mirasını koruyarak sürdürebilir kılan…

Bazı şehirler vardır insanın gönlüne nakış nakış işlenir, zihninin derinliklerinde baş köşeye oturur. İnsanoğlunun “bir görüşte” aşk dediği bu olsa gerek. Mecnun’un Leyla’sına olan aşkı gibi ilk görüşte aşık olmuştur yıllar önce Amasya’ya. Evliya Çelebi Amasya için “şehirlerin yücesi” der, bence Amasya aşkların ve şehirlerin yücesi bir şehirdir. Amasya İris (Yeşilırmak)Nehri kenarına en nadide tesbih…

Uzak diyarlardan gönderdiğim selamlara Verdiğin cevaplarda gizli sana olan aşkım Ey yüreğimden akan şelalelerin şehri Seni sana anlatmak ne kadar zor, ne kadar çetin Tıpkı Toroslara tırmanmak, gökyüzünü yakalamak gibi Sen yaşıyorsun, hayatın içindeki akışa bakarak Bilinenden bilinmeyene, zamandan zamana geçiyorsun Sözlerim birbirine değerek geçiyor limon bahçelerinin üstünden Kalp yangınlarının geçişinin, umutların şehri Gecenin göğüne…

Bugün varlığı dahi bilinmeyen ancak 1900’lü yıllarda ticari potansiyeli olan Erdemli Alata İskelesi’nin varlığı ve buradan yapılan ticaret makalemizin konusunu oluşturmaktadır. Mersin, Osmanlı Devleti’nin son döneminde özellikle Sultan Abdülmecid’in saltanatı zamanında Adana’ya bağlı küçük bir balıkçı kasabası konumundan sıyrılmaya başlamıştır. Mersin bu dönemden itibaren Osmanlı deniz ticaretinde sahne almaya başlamıştır. Mersin’in sahillerinde bulunan iskelelerin devletleştirilmeleri,…

1970’li yılların sonunda Erdemli Tırtar Köyü ilk okulunda okuduğum dönemde, köy okulları belde ve şehirlerdeki okullardan yaklaşık bir ay önce yaz tatiline başlar bu okullardan 15-20 gün sonra açılırdı hatırladığım kadarıyla. Kış döneminde Akdeniz kenarında bir köy okulunda okusam da yazları okul tatil olur olmaz ailem göç hazırlıklarına başlar Karaman’a çok yakın bir coğrafi konumu…

Sapanca’yı ilk defa 1983 yılında henüz 12 yaşımda iken İstanbul’a yaptığımız bir otobüs yolculuğunda gördüğümü hayal meyal hatırlıyorum. Sapanca’ya ilk seyahatim ve tanışmam ise üniversite yıllarımda 1993 yılında arkadaşlarımla bir hafta sonu trenle gittiğimiz piknik ve gölde yüzme şeklinde gerçekleşmişti. 2010 yılından itibaren Sapanca’ya dostlarımız sayesinde nufuz etme ve yakından tanıma şansına sahip oldum. Bu…

Sapanca’yı ilk defa 1983 yılında henüz 12 yaşımda iken İstanbul’a yaptığımız bir otobüs yolculuğunda gördüğümü hayal meyal hatırlıyorum. Sapanca’ya ilk seyahatim ve tanışmam ise üniversite yıllarımda 1993 yılında arkadaşlarımla bir hafta sonu trenle gittiğimiz piknik ve gölde yüzme şeklinde gerçekleşmişti. 2010 yılından itibaren Sapanca’ya dostlarımız sayesinde nufuz etme ve yakından tanıma şansına sahip oldum. Bu…

Bugün nüfusu on beş milyona yaklaşan İstanbul acaba eskiden nasıl temizleniyordu? Osmanlı döneminde de çöp problemleri var mıydı? Temizlik işleri kimler tarafından ve nasıl yapılırdı? Toplanan atıklar gömülüyor muydu, yakılıyor muydu? Temizlik mevzuuyla alakalı belge ve fotoğraflar var mıydı? İstanbul’un temizlik işleri bugüne kadar nasıl yapılmış, hangi aşamalardan geçerek günümüz koşulları oluşmuştu? Fatih Sultan Mehmet…

Osmanlı döneminde kayıkçılar, deniz konusundaki uzmanlıklarıyla zaman içinde Boğaziçi’nin efendileri konumuna gelmişlerdir. Boğazda görev yapan kayıkçıların eğitim seviyeleri düşüktür. İlmi yönden eğitimleri az olan kayıkçılar meslekî bilgilerini usta çırak yöntemi ile öğrenirlerdi. Bunların çoğu okuma yazma bilmez, ancak kendilerine gerekli olan bilgiler konusunda uzmanlaşırlardı. Boğazda esen rüzgâr ve akıntılar bilmeleri gereken temel iki meslekî bilgi…

Nasreddin Hoca karısıyla bir yaz gecesi damda yatarken, artık ne olduysa olmuş, damdan aşağı düşüvermiş. Gürültü patırtı derken, komşuları Hoca’nın başına toplanmışlar. İçlerinden biri: – Hocam, hâlin nicedir; ne yapalım, doktor çağıralım mı? deyince: Hoca – Tez, demiş, bana bir damdan düşen getirin. Hâlimden ancak o anlar! Mersin Silifke’de 1938 yılında dünyaya gelen Doğan Cüceloğlu’nun…

Page 3 of 4 1 2 3 4

© 2020 - Mehmet Mazak

logo-footer