Open/Close Menu Ben gelmedim davi için, benim işim sevi için...

1905 Yılında Mersin’de Gizemli Bir Yolcu:
İngiliz Ajanı Gertrude Bell

Çöl Leydi’si olarak bilinen İngiliz Hanım Gertrude Margaret Lowthian Bell, İngilizlerin Ortadoğu ve Arap dünyası konusunda yetiştirdiği istihbaratçıdır. Ama ‘Gertrude Bell’ ismi bize yabancıdır. Bazı bakımlardan Arabistanlı Lawrence’tan daha önemli olan ve Ortadoğu’daki Türk varlığının son bulması konusunda Lawrence kadar mühim roller oynayan, üstelik savaş sonrasında bazı Arap ülkelerinin sınırlarını bizzat çizen bu İngiliz Hanımı sadece siyasi tarihte belli bir dönemin uzmanları bilirler.

1868’de İngiltere’de, Durham County’de doğdu. Entellektüel bir ailenin çocuğuydu ve ilk eğitimi özel hocalardan aldı. Sonra Oxford Üniversitesi’ne girdi, arkeoloji okudu ve Oxford’u şeref derecesiyle bitiren ilk kadın olarak üniversitenin tarihine geçti. O devirdeki İngiliz arkeologların, dilbilimcilerin ve eski Mısır uzmanlarının çoğu ‘ek iş’ olarak İngiliz istihbarat servislerinde de çalışırlardı. Gertrude Bell için de aynısı oldu ve istihbarat servisleri, İngiltere’nin bu en önemli üniversitesini şeref páyesiyle bitiren genç kızla hemen temas kurdular ve istihbarata aldılar.
Arapların”Çölün Kızı” ve “Irak’ın Taçsız Kraliçesi” isimlerin verdikleri Gertrude Bell hakkında detaylı bilgileri Adem Kocatürk’ün makalesinden aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.( http://www.karamandan.com/Kose_Yazilari-Col_Leydisi_Ve_Karaman-h332.html )
Peki bu İngiliz ajanının 1905 yılında Mersin’de ne işi vardı? Nereleri gezmişti? Nereden nereye seyehat ediyordu? Şimdi bu soruların cevaplarını vermeye çalışalım.

Gertrude Bell hayatı boyunca hiç evlenmemiştir. Hayatında aşık olduğu tek kişi İngiliz Binbaşı Dick Doghty-Willie ve oda 1905 yılında İngiltere ordusunun Konya Askeri konsülüydü. İşin ilginç tarafı Dick Doghty-Willie evli ve eşinden boşanmaya yanaşmayan bir kişi. Buna rağmen Gertrude Bell, Sevgilisi Dick Doghty-Willie’I görmek arzusu ile Suriye üzerinden Adana’ya hareket eder. Arkeolog ve İstihbaratçı olması dolayısıyla bu seyehat uzman bir ekip ve İngiliz devletinin sağladığı imkanlar ile yapılmaktadır. Amaç sevgilisini görmek olsada gerçek amacın Anadolu’nun arkeolojik ve kültürel zenginliğini yerinde keşf etme ve değerli görülen zenginliklerin Avrupa’ya trasferi demekte fayda görüyorum.

1905 Nisan ayında tren ile Tarsus’a gelerek, bugün otabanın geçtiği şehrin üst kısmına kamp kurarlar. Tarsus’taki tarihi yerleri gezerek fotoğraflarlar. Tarsus’tan sonraki seyehatleri Soli harabeleri olur. Gertrude Bell’in bu yolculuğunu bizler bugün Newcastle Üniversitesi bünyesinde yer alan arşivindeki günlükleri ve fotoğraflarından takip edebilmekteyiz. Soli antik kentinden sonraki yolculuğu devamında Limonlu (Lemas) beldesindeki eski taş köprüde fotoğrafları yer almaktadır. Limonlu’dan sonraki durakları ise günümüzde Kumkuyu – Tırtar’da yer alan yat limanının hemen üzerinde tarihi Akkale olarak bildiğimiz eski kalıntıların fotoğraflarından takip edebilmekteyiz. Çocukluğumun geçtiği bu yöreyi Nisan 1905 yılında Gertrude Bell gezmiş ve fotoğraflamıştır. Tırtar Akkale’den sonraki durağı Kanlıdivane ören yeridir. Burada dataylı bir çalışma yapmış ve yörede yaşayan yörükleride fotoğraflamıştır. Daha sonraki durağı Kızkalesi (Korykos) olmuştur. Çektiği fotoğraflardan anlıyoruz ki Kızkalesi’nde ciddi araştırmalar yapmıştır. Kızkalesi’nden sonra Narlıkuyu’da bulunan cennet ve cehenmem obrukları ve bölgesini incelemiş ve fotoğraflamıştır. Buradaki çalışmasını bitirince Silifke’ye hareket etmişler ve taşköprü ve Silifke Kalesi incelemeleri olmuş kaleden şehrin fotoğrafları çekilmiştir. Silifke’deki çalışmalarını tamamlayınca bir sonraki durakları Uzuncaburç olmuştur. Uzuncaburç’ta tarihi Olba kenti ve Zeus Tapınağı’nda inceleme ve çalışmalar yapmışlardır. Uzuncaburç’tan sonra Kırobası (Mara) köyüne gelmişler burada kalmış olmaları muhtemeldir. Mara köyünden bazı fotoğraflar bugün hala arşivinde bulunmaktadır. Kırobası (Mara) köyünden hareket ile Müşüt, Kelkuyu, Kervankuyusu, Haçpınar yaylası, Oğru ve Gömük yolunu ile Karaman’a ulaşmıştır.

Nisan 1905’te Tarsus’ta başlayan Mersin yolculuğu Mayıs 1905’te bitmiş yaklaşık olarak 40-45 gün sürmüştür. Ben burada Newcastle Üniversitesi Gertrude Bell arşivinde yer alan belge ve fotoğraflar üzerinden hareket ile bilgiler vermeye özen gösterdim. Ancak arşivde olmayan bu güzergahtaki ören yerleri ve arkeolojik kalıntılarıda incelediğini düşünüyorum.

Bu seyahatin sonunda Gertrude Bell, Konya’da Binbaşı Dick Doghty-Willie ile görüşür ve sonraki senelerde de görüşmeleri devam eder, ancak büyük aşkı Doghty-Willie 1915’te Çanakkale’de bir Türk kurşunuyla hayata veda ettiğinde Gertrude Bell’in Osmanlı düşmanlığı hat safhaya ulaşacaktır. Gertrude, İngiliz İstihbaratı’nın Kahire’deki Arap Bürosu’nda resmen çalışmaya başlar. Arapları Türklere karşı ayaklandırmak için Arap kabilelerinin sayısı, yerleşim bölgeleri ve soy kütüklerinin çıkartılmasıyla uğraşır. Osmanlı’nın Ortadoğu’da Araplar ile rasının bozulmasında büyük gayret gösterir. Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra kendi sınırlarını çizdiği Irak Develtinde yaşamaya devam eder.

12 Temmuz 1926’da, 58 yaşındayken, aşırı dozda uyku ilacı alarak intihar eder. Geride 9 kitap, 1600 mektup, 16 günlük, 7 bin fotoğraf ve bugün belki de sınırları bir kere daha değişecek olan Irak’ı bırakmıştır.

Newcastle Üniversitesi Gertrude Bell Arşivi Linkleri:

http://www.gerty.ncl.ac.uk/photos_in_album.php?album_id=4

http://www.gerty.ncl.ac.uk/photos_in_album.php?album_id=3&start=260

http://www.gerty.ncl.ac.uk/photos_in_album.php?album_id=3&start=200

Write a comment:

*

Your email address will not be published.

© 2020 - Mehmet Mazak

logo-footer