Ortaçağda Kius-Cius, daha sonra Türklerin elinde gemilik, günümüzde gemlik olarak bilinen bir körfez şehri, denizin bizlere sunduğu gerdanlık, bir sevgili gibi Gemlik her zaman sevecen ve samimi olarak karşılar sizleri. Kurulduğu günden itibaren asırlarca birçok ulusların gemilerine sığınak olan bu körfez kenti, bu günde sessiz suları ile bakanların gözlerini okşamaktan geri kalmamaktadır. Gemlik’in üç tarafı ihtiyarlamış dağlarla kuşatılmış batısı Marmaran’ın sakin mavi sularına doğru açılan bir körfez şehridir.
Ne diyor Orhan Veli; Kara yoluyla Bursa’dan Gemlik’e doğru gidenler, şehre yaklaşırken yolun sağında, üzerinde Orhan Veli’nin kısacık bir şiirinin yazılı olduğu tabelayla karşılaşırsınız
“Gemlik’e doğru
Denizi göreceksin;
Sakın şaşırma.”
O tabelayla birlikte ansızın karşınıza hemen Gemlik Körfezi çıkıverir. Gemlik hep şaşırtmıştır, bu şehir sürprizleri sever.Gemlik günümüzde bazılarına göre bir sanayi şehri, bazılarına göre bir turizm şehri, bazılarına göre de bir tarım şehri olarak karşımıza çıkar. Gemlik denince zeytin ve zeytin yağı akla gelir günümüzde.
Gemlik ilk heyecanım, ilk ayrılığım, ilk hayalim, Ahmedi’nin ifadesi ile;“Du’âsın her seher vird it anuñ kim Duânuñ mevsümi vakt-i seherdür” beyitindeki gibi kabul olan duamdır. Gemlik uzun çok uzun bir yola çıkarken yol arkadaşımdır benim. Bursa’nın tarihine kültürüne ve medeniyete çıkacağım yolculuktaki ilk durağımdır benim. Tophane, Emir Sultan, Ulu Camii, Muradiye ve Osmanlı Sultanlarını ziyaretimdeki yol arkadaşımdır. Keşiş Dağı, Cumalıkızık, Çekirge gezilerimde rehberimdir. Bursa’nın tarih kokan sokaklarında, cumbalı evleri ve kapalı çarşısında-hanlarında, Tophane’de çay bahçesinde hep yanımdaki kişidir Gemlik.
Gemlik bir şehir ve kent merkezi olarak Marmara kenarında denizin dudağında eski Rum evleri ve yapılarının sıkça karşınıza çıktığı bir yerdir. Eski evleri, balıkpazarı, camileri ve kiliseleri ile zamana meydan okuyamasa da, zamana direnmeye çalışan bir şehirdir. Körfezin doldurularak elde edildiği kordonundaki insan pazarı ile özelikle bahar ve yaz aylarında denizin sevgilisidir burası. Son yıllarda manastır tarafındaki zeytinliklere yapılan evler ile körfezi kuşbaşı gören balkonları ile denizin iyot kokusunu her daim teneffüs eden bir şehirdir Gemlik.
Denizin bahş ettiği güzellik Gemlik şehri ne zaman kurulmuştur? Kimler tarafınfından idare edilmiştir? İsmi nereden gelmektedir? Kısaca şehir tarihi hakkında bilgiler verelim burada.
Gemlik, Bursa civarında kurulan en eski kenttir. Tarihi M.Ö. 12. yüzyıla kadar uzanır. Efsaneye göre Gemlik’e ilk olarak Herkül’ün geldiği ve buraya kaybolan arkadaşı Syrus’un adını verdiği söylenir. Daha sonra M.Ö. 630’da Milet’ten gelen kolonilerce Kios adıyla yeniden kurulur. Daha sonra M.Ö. 556’da Lidya’lıların eline geçen bu kent, M.Ö. 499’da Perslerin eline geçmiş, M.Ö. 466’da Delos Konfederasyonu’na katılsa da M.Ö. 412’de yeniden Perslerin eline geçmiştir. M.Ö. 334’te Büyük İskender’in eline geçen, daha sonra M.Ö. 301’de Büyük İskender’in eski komutanlarından Lysimakhos’un ve M.Ö. 281’de onu Korupedion savaşında yenen 1. Selevkos’un eline geçen kasaba, MÖ. 280’de Bitinya Krallığı’nın korumasında bağımsız bir kent devletine dönüşmüş ve Roma’yla birlikte Makedonya Krallığı’na karşı ittifak kuran Etolya Birliği’nini müttefiği olması nedeniyle M.Ö. 202’de Makedonya Kralı V. Filip tarafından ele geçirilip yağmalanmış ve kayınbiraderi Bitinya Kralı 1. Prusias’a verilerek bağımsızlığına son verilmiştir. 1. Prusias buranın adını Prusias ad Mare (Denizdeki Prusias) olarak değiştirmiştir. M.Ö. 89-M.Ö. 85 ve M.Ö. 73 – M.Ö. 71 arasında Pontus Kralı (Büyük) 6. Mithridates’in işgalinde kalan kent, M.Ö. 74’te Bitinya Krallığı’yla birlikte Roma Cumhuriyeti’ne (sonradan imparatorluk) geçmiştir.
Daha sonra M.S. 395’te Doğu Roma İmparatorluğu’na geçen kent, 1087 yılında burayı ele geçiren Selçuklu kumandanlarından Ebul Kasım’ın burada bir donanma yaptırması üzerine kentin “gemilerin yanaştığı ve üretildiği yer” anlamına gelen Gemilik adını almıştır. Zaman ilerledikçe bu isim Gemlik olur ve bu zamana kadar Gemlik olarak kullanılır. 1. Haçlı seferi nedeniyle 1097’de yeniden Doğu Roma’nın eline geçen kent, 4. Haçlı Seferi’yle Doğu Roma’nın parçalanması sonucu kurulan ve 1261’de Doğu Roma’yı ihya eden İznik İmparatorluğu’na bağlandı ve 1207-1224 arasındaki Latin İmparatorluğu işgali hariç buraya bağlı kaldı. Burası nihayet 1336’da Orhan Bey döneminde Osmanlı’nın eline geçti. Gemlik, Osmanlı devrinde Bursa’daki Yıldırım Camii ve Medresesi’ne vakfedilmiş bir kasaba idi. Kasabanın gelirleri bu vakıflara yollanırdı. Uzun yıllar Kite’ye (Bugün Nilüfer’in Ürünlü köyü) bağlı bir köy olan Gemlik, 1856’da Gemlik-Bursa karayolunun yapılmasından sonra canlanmış ve belediye örgütü kurulmuştur.*
Gemlik isminin kökeni ve çıkış noktasına baktığımız zaman ilk olarak Herkül’ün geldiği ve buraya kaybolan arkadaşı Syrus’un adını verdiği kaynaklarda geçer. Ortaçağdaki adı Kius=Cius’tur. Gemlik sözcüğünün Gemilik, yani gemilerin yanaştığı ve gemi üretildiği bir yer anlamından kullanılmaya başladığı görüşüde bulunmaktadır. Ancak bu isim konusunda çeşitli başka fikir ve tezlerde ileri sürülmüştür. Fransız gezgin Charles Texier, 1833 yılında Paris’te yayınladığı L’Asie Mineure (Küçük Asya) kitabında Bursa’nın gömleklerinin Gemlik limanından ihraç edildiği için bu adın “Gömlek” ten geldiği bilgisini vermektedir. Prof. Dr. Bilge Umar ise bu sözlüğün, Luwi dilindeki “Kama=Gama” sözcüğünden geldiğini savunur. Kamila(Kam-İla), yani “Kama Yurdunun Körfezi”,Gemili’ye dönüşebileceğini savunur ki, pek sağlıklı gözükmemektedir. Gemlik’in isminin nereden geldiği tezleri içerinse en sağlıklısı ve akla uygunu “gemilerin yanaştığı ve üretildiği yer” anlamına gelen Gemilik isim geçmişi olduğunu düşünüyorum.
1888 yılında Gemlik’te 32 cami ve mescid ile,18 kilise vardır. Ayrıca 2 tekke 9 han 565 dükkan 48 Okul 33 hamam 1 kaplıca ile 65 oda olduğu kayıtlarda geçmektedir.
Fransız coğrafyacı ve oryantalist Vital Cuinet, 1894 yılında yayınladığı kitabında ;Gemlik şehir merkezinde 242 müslümana karşılık 4620 rum,107 ermeni ve 178 yabancı olmak üzere toplam 5147 kişinin yaşadığını yazar. Gemlik’teki Belediye örgütü kurulduktan sonra zaman zaman başkanlığı Rumlar almıştır. Örneğin 1886 yılında Gemlik Belediye Başkanı Lugonidi Efendi adlı bir Rum’dur. Bir yıl sonra da Nuri Bey,1892 yılında Dimitrus,1895 Andiriko,1890 yılında Coci,1906 yılında Armut Yanot efendi 1908 yılında ise Andriko adlı bir Rum Başkan olmuştur.Bir yıl sonra yine Andriko adlı bir başka Rum,Belediye Başkanı olmuştur. 1908 Yıllığına göre Gemlik’te 1.077 hane olduğu kayıtlarda geçmektedir.
Gemlik, ilk yürek çırpınışını yaşadığım, daracık ara sokakları, hatıramdan hiç silinmeyecek lise caddesi ile kabul olan duamdır benim.
* http://www.bursakulturturizm.gov.tr/TR,94924/gemlik.html
Write a comment: